Değerli okurlar bu yazımdaki konumuz tüketim. Kapitalizm insanları maalesef tüketim toplumu haline getirdi… Öylesine bir zehir ki bu kapitalizm size sürekli ihtiyacınız olmayan şeyi aldırıyor… İnsanlar her şeyi tüketir hale geldi… Özellikle manevi açıdan bakarsak şayet aşklar, sevgiler, saygı, dürüstlük gibi kavramlar da hızla tükenmeye başladı…
İnsanlar sürekli alışveriş yaparak, ihtiyacı olmayanı alarak mutlu olmaya çalışıyorlar… Maddi durumu elverişli olanlar daha fazla ayakkabı, daha fazla giyim, daha fazla elektronik eşya ve aksesuar alıyorlar… Öylesine tüketiyoruz ki evlerde kendimize yaşam alanı bırakmıyor, dolaplarımız kıyafetlerden dolup taşıyor adeta…
Eskiden kapitalizm insanları bu kadar kirletmemişti ve herkes daha mutluydu… Şimdi günümüze dönersek şayet hep maddelerle ve eşyalarla mutlu olmaya çalışan bir toplum görüyoruz… Şöyle bir düşünsek aslında siz mesela yeni almak istediğiniz ve pahalı olan bir ayakkabı veya kıyafetin hayalini kurarken, diğer tarafta yoksulluktan dolayı yıllarca delik ayakkabı ile gezen, aynı tişört ve montu giyen insanlar var hayatta…
Siz artık sıkılıp yüzme havuzu ve site içerisinde spor salonu olan bir eve taşınma hayali kurarken, sokakta yaşam mücadelesi veren kaç tane evsiz insan var… Siz elinizdeki sağlığınızın kıymetini bilmezken, aylardır hastanede tedavi gören sağlığına kavuşmayı bekleyen insanlar var… Sürekli tüketerek bir yere varamayız… Tüketimin sonu yok… Şimdi yeni bir araba alsanız son model sıfır bir süre sonra ondan da bıkıp tekrar değiştirmek isteyeceksiniz…
Asıl önemli olan sade bir yaşam felsefesini benimsemek… Biraz tüketime ara vererek sadeliğe geçmek inanın size iyi gelecektir… 11 ayın sultanı Ramazan ayındayız ve yemememiz gereken bu kutsal ayda sizler de görüyorsunuzdur iftar sofralarını ve iftar menülerini… Ramazan ayında pazarlar ve marketlerde insan yoğunluğu yaşanıyor… Ve ne acıdır ki bereket ayında her sene çöpe tonlarca yemek ve ekmek atılıp israf ediliyor…
Dünyada kaç milyon insan açlıkla sınav verirken, Müslümanlar olarak Ramazan ayında bol bol israf yapıyoruz… Oruç tutanlar için söylüyorum ortalama 13.5 saat aç duruyorlar ve mideleri boş. İftarı açtıktan sonra o kadar hızlı bir şekilde mideyi doldurmanın ne anlamı var. Karaciğeriniz ve mideniz kısa zaman içinde bu kadar yediğinizi sindirmek için yoruluyor…
İnsan, para kazanmak için sağlığını harcıyor, sonra kaybettiği sağlığını geri kazanmak için tekrar para harcıyor… Gelecek için o kadar endişeli ki insanlar, ‘Anı’ yaşayamıyor… Sonuç olarak insanlar ne şimdide yaşıyor, ne de gelecekte. Hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz ama aslında hiç yaşamadan ölüyoruz farkında bile değiliz…
Yorumlar