Meydanı boş bulduk mu, atıp tutuyoruz;

Şöyle iyiyiz, böyle dürüstüz. Doğruyuz ve de çok çalışkanız.

Ve bu açıklamaları duyunca mutlu oluyoruz. Böyle bir insan topluluğuna sahip olduğumuz içinde ülkemiz adına gururlanıyoruz.

Elbette bu şartlarda  yaşayan insanlar olduğuna inanıyoruz. Bunların sayılarının çok fazla olduğunu da biliyoruz.

Ancaaaak;

Akşamları 'Aptal kutusu' olarak da bilinen televizyonu açtığımızda az önce anlatılanların hiçte gerçek olmadığını görüyoruz.

Akşamları foyamız resmen ortaya çıkıyor.

Bırakın kimin eli kimin cebinde belli değil kadın programlarını, ana haber bültenleri bile insanların kötü yanlarını ortaya koyuyor.

Haberler bir başlıyor ki, insanın aklı almıyor.

- Organize hırsızlık olayları film şeridi gibi güvenlik kameraları görüntüleriyle veriliyor.

- Yine ilgjnç yöntemlerle insanlar dolandırılıyor. Öyle bir organizasyonlar yapıyorlar ki, demek ki çok çalışkan olma anlatımlarını bunlar için kullanıyorlar, olmalı.

- Aile içi şiddet ve sonrası cinayetler cabası.

- En küçük tartışmada bile hiç çekinmeden silah çekiliyor.

Bunun gibi örnekler daha da sıralanabilir. İnsanımızın durumu bu... Bu da çok anlaşılabilir değil.

Haaa;

Bazıları maddi sıkıntı nedeniyle ihsanların bunalım geçirdiğini söyleyebilir.

Ama kesinlikle doğru olamaz. İnsanımızın içinde bulunduğu manevi boşluk bence bunda daha etkili...

Yaradanın ilk emri 'oku' olmasına rağmen okumuyoruz. Kulaktan dolma bilgilerle ya da yanlış adamların peşinden giderek manevi boşluğumuzu gidermeye çalışıyoruz. Ya da insan olara o taraflarda hiç işimiz yok. Maneviyat ve vijdan olmadığı içinde bu olaylar yaşanıyor.

Ama tüm olumsuzluklara rağmen karamsarlığa gerek yok. Bu ülkede iyi insanlar da var.

Bizlerde onların yüzü suyu hürmetine rızık bulabiliyoruz.

Allah hepimizi iyi, doğru ve dürüst insanlarla karşılaştırsın.