SON DAKİKA
Hava Durumu

Önlem almak için ne bekliyoruz?

Yazının Giriş Tarihi: 24.07.2024 12:43
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.07.2024 12:43

Yine bir faciayı kıy payı atlattık.Yine büyük bir felaketi teğet geçtik.

Yine can kaybının olmamasına sevindik büyük bir yangının ardından.
Ama maalesef yine işimize bakacağız.
Maalesef yine bu yaşananları unutacağız.
Ve maalesef yine önlem almayacağız.
Vakıf Mahallesi’ndeki bir işletmede başlayan yangın kısa sürede 4 fabrikayı küle çevirdi. Şehrin en büyük sorunlarının başında gelen plansız sanayi nedeniyle bölgede adeta mantar gibi türeyen fabrikalar, konutlarla iç içe geçmiş durumda. Hal böyle olunca kısa sürede büyüyen yangın mahalle sakinlerini de tehdit etti. Evlere sıçramaması için büyük bir çaba sarf edilen alevler nedeniyle mahalleye giriş çıkışlar da bir süreliğine yasaklandı.
Haber ajanslar tarafından çekilen olay yerinin drone görüntüleri nasıl bir felaketten kıl payı dönüldüğünü gözler önüne serdi. İtfaiyenin ve görevli ekiplerin hızlı müdahalesi neticesinde büyük bir facia önlendi demek sanırım abartı olmaz.
Şükürler olsun facia yaşamadık yine büyük bir yangının ardından.
Kentin içerisinde kalmış, plansız, altyapısı olmayan tesislerin sayısı ne yazık ki her geçen gün artıyor. Bu durum sadece Vakıf Mahallesi’nden ibaret değil. Nilüfer, Osmangazi gibi Bursa’nın en yoğun nüfusuna sahip ilçelerinde de manzara aynı.
Küçükbalıklı, Yalova Yolu, Demirci, Panayır, Ankara Yolu altı, Üçevler, Alaaddinbey ve demiryolu altı olarak tabir edilen bölge gibi birçok yerdeki kaçak üretim tesislerine her geçen gün yenileri ekleniyor.
Aşağıdaki fotoğraflar durumun ne kadar içler acısı olduğunu gözler önüne seriyor. Fotoğraflar yangının meydana geldiği Vakıf Mahallesi’nin 2024 ve 2014 yıllarındaki hali ile yangının çıktığı fabrikaların olduğu alanın 10 yıllık değişimini gösteriyor.

Çok uzak değil, sadece 10 yıl öncesine ait bu görüntüler bir zamanların ‘Yeşil Şehri’ Bursa’nın betona, çeliğe ve konteynere nasıl dönüştüğünü çok iyi anlatıyor.
Vakıf ve çevresindeki mahallelerin ülke genelinde önemli tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının önüne geçilmesi ve tarımsal üretimde kalmasını sağlamak amacıyla belirlenen ‘Büyük Ova Koruma Alanı’ içerisinde yer aldığını da hatırlatmakta fayda var.
Ova koruma mı?
Ova korumama mı…
Bursa’da yıllardır konut ihtiyacını karşılamak için rezerv alan isteyen inşaatçılar ve sağlıklı koşullarda üretim yapmak için planlı sanayi alanları isteyen KOBİ’ler başta olmak üzere iş dünyasının taleplerini Bursa’yı korumak adına görmezden gelenler ‘Koruma Alanı’ içerisindeki Bursa Ovası’nın verimli topraklarının talan edilmesine göz yumdu.
BEBKA’nın raporuna göre Bursa’da kentin içerisine sıkışmış 8 bin civarında sanayi sicil belgesine sahip işletme bulunuyor. BTSO’nun başlattığı KOBİ OSB projesine yaklaşık 5 bin firma başvurarak kurulacak yeni sanayi alanlarına taşınma taahhüdünde bulundu. Şehrin içerisinde adeta kanser hücreleri gibi büyüyen, trafik ve çevre kirliliği gibi kentin en temel sorunlarına sebep olan bu işletmelerin belirlenecek düzenli alanlara taşınması, olası bir felaketin de önüne geçecek en doğru reçete.
Şu bir gerçek ki ihtiyaçları doğru yöntemlerle karşılayamazsanız yanlışın önüne ne yazık ki geçemezsiniz.
Ve kim bilir belki yarın belki de yarından da yakın benzer afetler yaşanması için uygun koşullar mevcut Bursa’da.
Altyapısı tamamlanmış, arıtma tesisleriyle entegre, firmaların büyümesine ve ihracatçı kimliklerine güç katacak yeni sanayi alanları oluşturulduğu takdirde taşınan firmaların yerleri konut, sosyal alan vs gibi kente değer katacak projeler için rezerv alanlar olarak da kullanılabilir.
Felaket demişken…. 6 Şubat felaketi deprem gerçeğini bizlere bir kez daha hatırlattı. Bursa, doğuda Derekızık-Burhaniye köyleri ile batıda Uluabat Gölü arasında uzanan fay, Marmara Denizi’ndeki fay, Geyve – İznik – Gemlik fayı ve Yenişehir – Bursa – Manyas fayları kent için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Olası bir deprem felaketinde herhangi bir yönetmeliğe göre yapılmamış olan şehrin merkezindeki kaçak konut ve işyerlerinin sağlam kalması bir mucize olur. Bunun en acı örneğini deprem bölgesinde tecrübe ettik.
Sözün özü deprem, yangın, sel gibi felaketler kapımızı çalmadan kent olarak önlemimizi almamız gerekiyor. Bunun için de siyasi görüşü ne olursa olsun kentin tüm karar vericilerin ‘Bursa’ paydasında buluşması gerekiyor.
İşin sevindirici yanı; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yaşanan yangının ardından bölgede incelemelere yaparken Bursa’nın geleceğinin planlanması için gerekli çalışmaların en kısa sürede yapılacağı müjdesini verdi.
Umarım fazla gecikme olmaz.
Çünkü bu planı, tüm Bursa merakla bekliyor.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.