Bu da katilliğin bir çeşidi

Terimi sileceğim, ekmeğimi yiyeceğim. En lezzetli ve faydalı besin, alın teri ile kazanılan besindir. Bazısının evinin bahçesinde ağaç vardır. O ağacın meyvesini yemez de gider pazardan alır. O daha lezzetli gelir.

Bazı küçük teferruatlar vardır. İstisnalar kaideyi bozmaz da müstesnalar istisnayı bozar denir.

Ben de bugün tam bu bahisten yürüyeceğim.

Birileri aralarında konuşuyorlardı. Bir kişiye yardım amacıyla iş vermek istemişler. Adam, “sigorta yapmazsanız işe başlarım” demiş. Sormuşlar “niye” diye. ”Sosyal yardımı keserler” demiş.

Düşündüm, “bir insan neden sigortalı bir işten çok yardımı düşünür” diye. İnsan sosyal yardımlık olunca yardımseverler birbirinin haberi olmadan, muhtaçları yardım bombardımanına boğuyor. Her şeyin fazlası zararlı olduğu gibi yardımında fazlası zararlı. Bir kere çalışmayı özendirmiyor. Başkaları da bu örnekleri görüp çalışırken mutsuz oluyor.

Devletimizin hassas bir yapısı olan Sosyal Güvenlik Kurumu zarara uğruyor. Belki emekli bu yüzden daha az zam alıyor. Bunların hepsi birbiriyle iç içe şeyler. Adil olmak için bir çözüm gerektiriyor.

Yoksa bizim millet her konuya bodoslama dalmaya bayılır. “Bir ilaç yazdıracağım der” doktorun yanına dalar. Her yerde mutlaka sinir bozan uyanıklar çıkar.

Uyanıklık bir başka boyutuna değineceğim.

Geçen bir Şehir Hastanesinde bir vakaya rastladım. Allah razı olsun. O kadar emek ve para sarf ederek hastanelere o test cihazlarını almışlar.

Hastanenin içinde nükleer tıp ünitesinde bir hasta test sırası almaya çalışıyor.

Sekreter tam sırayı verirken hemen bir tane eleman geldi. “O araya neden sıra veriyorsun. Oraları boş bırak” dedi. Bir yandan kaş göz işareti yapıyor. Ne yapacaksınız o sıraları karaborsa da satacak mısınız?

Birilerinin yakınları gelir diye ihtiyaten mi ayırıyorsunuz? Bu davranıştan dolayı eminim birileri ölüyordur. Bu da katilliğin bir çeşidi.

Sağlıcakla kalınız.