Küresel bir otomobil firması, dünya genelinde yaptığı araştırma sonucunda Türkiye’deki üretim fabrikasının verimlilik oranının yüzde 90’ları geçtiğini ortaya koymuştu.
Bu konuyu basitçe anlatacak olursak; bir otomobil için ayrılan 100 vidanın 90’ı kullanılıyor, sadece 10 tanesi ıskartaya çıkıyor.
Bildiğim kadarıyla, yüzde 80 oranında verimlilik dünya genelinde “oldukça iyi” olarak değerlendiriliyor.
Yani Türkiye, üretim kalitesi ve verimlilik anlamında dünyanın ciddi anlamda önünde.
Bu nedenle özellikle tekstil, otomotiv ve otomotiv yedek parça sektörlerinde Türk firmaları büyük ilgi görüyor.
Dünyaca ünlü markalar “üretim yeri” olarak Türkiye’yi tercih ediyor.
Üreten Türkiye, son dönemde “kendi markasını üreten ülke” konumuna da gelmeyi başardı, çok şükür.
Özellikle ev tekstili konusunda Türkiye, kendi markasıyla dünya pazarında boy göstermeye başladı ama elbette yeterli değil.
TETSİAD’ın son dönemde bu alanda ciddi hamleleri vardı.
Mevcut TETSİAD yönetiminde başkan vekili olarak görev yapan ve Ekim ayı sonunda yapılacak genel kurulda başkanlığa adaylığını koyan Ufuk Ocak’ın seçim manifestosunu okudum.
İki konu dikkatimi çekti:
Birincisi, “Trend Kampı”.
Bu kamp ile ev tekstili sektörünün üretim yetkinliğini modern yaklaşımlarla birleştirerek, zaten verimlilik anlamında dünyanın en iyilerinden biri olan ülkemizin hem lider tedarikçi hem de tasarım ve inovasyon merkezi haline gelmesi amaçlanıyor.
HOMETEX fuarı öncesinde katılımcı firmaların tasarım ekiplerine özel düzenlenecek “Trend Kampı”, sektörün kreatif vizyonuna yön veren önemli bir adım olacak.
Dünyaca ünlü tasarımcılar ve trend analistlerinin katılımıyla gerçekleşecek kamp ile “trendleri belirleyen Türkiye” hedefine ulaşılacağı kanaatindeyim.
Bir diğer proje ise “HOMETEX World”.
Daha butik; ABD, Afrika, Orta Doğu ve özellikle Suudi Arabistan gibi stratejik pazarlarda düzenlenecek HOMETEX markası altında fuar organizasyonlarıyla Türk firmalarının doğrudan hedef kitleye ulaşması kolaylaşacak.
Klasik pazarlama her zaman daha etkilidir.
Ev tekstili diyoruz ama sektörün otel, AVM, stadyum, spor salonları gibi alanları da kapsadığını unutmamak gerek.
Türk ev tekstili ürünleri dünyada büyük ilgi görüyor ancak bu tür projeleri maalesef başka ülkeler yapıyor.
Ürünler “Made in Türkiye” ama tasarım ve uygulama başka ülkelerden çıkıyor.
HOMETEX World ile bu anlamda da Türk firmalarının önü açılacak gibi görünüyor.
Yani perdecisi, koltuk kumaşçısı, tülcüsü ve halıcısı bir araya gelip Dubai’de ünlü bir otelin tekstil tasarımını yapsa fena mı olur?
Bence harika olur.
Ev tekstili ihracatıyla Türkiye’nin kasasına giren rakam 3,5 milyar dolar.
Bu projenin hayata geçmesiyle bu rakamın 2 veya 3 katına çıkması çok yüksek ihtimal.
Düşünenlerin zihnine sağlık.
Yorumlar