Bursaspor’un Kırklareli karşısında sahaya sürdüğü kadrodan hiç bahsetmeyeceğim.

Oyun dizilişinden, sonra değişikliklerden de söz etmeyeceğim.

Kimin sahaya sürüldüğü, kimlerin yedek bekletildiği konusu da beni hiç ilgilendirmiyor.

Koskoca Bursaspor’da değil 18 kişilik, tüm kadro, tüm oyuncular bu ligin üzerindedir diye düşünürüm ben.

Ve bu kadronun hem ruhen hem de bedenen şampiyonluğa inanması gerektiği konusunu kimseyle tartışmam bile.

Ama gel gör ki durum hiç öyle değil.

Sahada ve kenarda oturanlar maalesef camianın büyüklüğünden, formanın ağırlığından pek haberdar değildi.

Ne yazılabilir ki bu maç ile ilgili?

Nasıl bir yorum yapılabilir?

Eleştiri yapmak bile çok bu futbola ve bu takıma.

Bursaspor’un sergilediği silik futbol…

Üzdü elbet beni ama en ağırıma giden ise hakemin son düdüğünden sonraki yaşananlar.

“Bursalımısın Kadifeli Gelin” türküsü stat hoparlörlerinden çalındığında başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Futbolculara soruyorum…

Ben çok utandım; ya siz?

Maç sonrası teknik direktör ve sportif direktör istifa etti.

Bence yetmez…

Bazı oyuncuların Bursaspor’a alınmasında…

Bazı oyuncuların Bursaspor’dan gönderilmesine…

Kim vesile olduysa…

İçerideyse görevine son verilmeli.

Dışarıdaysa bir daha kesinlikle kulübün kapısından bile sokulmamalı.

Bu arada bir süre önce “Telaşa gerek yok, şampiyonluk Bursaspor’u şimdiden alkışlayın” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Hâlâ aynı düşüncedeyim.

Yeter ki buna inanan bir teknik heyet göreve getirilsin.