Travmalar, yaşamımızda bazen farkında bile olmadan belirli anlarda ve ilişkilerde kendini gösterebilir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmalar, yetişkinlikte kurduğumuz ilişkilerde derin izler bırakabilir. Bu tür travmaların en belirgin işaretlerinden biri, bizi inciten kişilerden uzaklaşmak yerine, onların değişeceğine dair bir umut taşıyarak onlardan daha iyi bir davranış beklemeye devam etmektir.
Bu döngüyü kırmak yerine ona tutunmak, aslında geçmişte hissettiğimiz değersizlik duygularını iyileştirme arayışıdır. Bu tür bir davranış kalıbı, derinlerde bir onaylanma isteğinin ve sevgiye duyduğumuz yoğun ihtiyacın dışa vurumudur. Kendinize karşı nazik ve sabırlı olmak, bu döngüyü fark etmek ve değiştirmek için ilk adımdır. 
- Kendini Anlamak: Kendi iç dünyamıza dönerek geçmiş deneyimlerimizin bugünkü davranışlarımızı nasıl etkilediğini anlamaya çalışmak önemlidir. İçsel yolculuk yaparak, hangi durumların bize tetikleyici olduğunu fark edebilir ve bu tetikleyicilerle başa çıkma yollarını geliştirebiliriz.
- Kendinize Şefkat Gösterin: Geçmişteki yaralarınızı fark ettiğinizde, bunları yargılamadan kabul edin. Kendinize merhamet göstererek, her duygunun kabul edilebilir olduğunu bilmek, iyileşme sürecini hızlandırır.
- Destek Almak: Bazen profesyonel bir terapistin rehberliği, duygusal yolculuğunuzda size yeni yollar açabilir. Destek almak, yalnız olmadığınızı bilmenize yardımcı olabilir.
- Kendini Geliştirme: Kendi ihtiyaçlarınızı ve isteklerinizi daha iyi tanımak, sağlıklı sınırlar oluşturmanıza yardımcı olabilir. Bu, sadece başkalarına değil, aynı zamanda kendinize de saygı göstermenizi sağlar.
Unutmayın, bu süreç, içsel bir yolculuktur ve her adımı atarken kendinize karşı nazik olun. Geçmişimizi değiştiremeyiz ama geleceğimizi inşa etme şeklimizde söz sahibiyiz. Siz güçlüsünüz ve bu yolculukta kendinizi yeniden keşfetmek, daha güçlü ve özgür bir birey olmanıza katkı sağlayabilir.