Saygıdeğer okurlar tüm Türkiye'nin gündemini oluşturan 4 kişilik gurbetçi Böcek ailesinin ölümü üzerine bu yazıyı yazma gereği duydum. Biliyorsunuz Almanya'dan tatile gelen ve kaldıkları İstanbul'da bir anda rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Servet Böcek ile eşi Çiğdem Böcek ve çocukları Kadir Muhammet ve Masal hayatlarını kaybetti. Ailenin ise tam olarak neden öldüğü ise hala bilinmiyor.
Ülkemizde ne yazık ki ölmek o kadar kolayken, yaşamak ise bir o kadar zor gerçekten. Bolu'daki otel yangını faciasını düşünün yine tatile giden 78 insan yanarak can verdi... 6 Şubat depremini düşünün 50 binden fazla insanımızı kaybettik... Bir insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı...
O yüzden Türkiye’de yaşamak yürek ister.
Her gün biraz daha sabretmek, biraz daha kısmak, biraz daha susmak zorundasın.
Geçim derdi, gelecek kaygısı, adaletsizlik, umutsuzluk… Hepsi omuzuna binmiş gibi.
Bir maaşla üç ay geçinmek, bir kirayla hayatta kalmaya çalışmak, diplomayla iş bulamamak artık normal.
Yaşamak burada mücadeledir.
İş bulsan şükredersin, bulamasan sabredersin. Hak ararsan “sorunlu”, susarsan “iyi vatandaş” olursun.
Yani burada yaşamak, sessiz kalmayı öğrenmektir biraz da. Güzel olan ne varsa ya pahalı, ya yasak, ya da uzağındadır.
Ama ölmek kolay bu topraklarda.
Bir inşaattan düşerek,
Bir kadın cinayetinde,
Bir ihmalle, bir depremle, bir patlamayla, bir otel yangınıyla veya zehirlenerek...
Bir “kader” kelimesine sığdırılarak…
Aniden, açıklamasız, cezasız.
Ve biz her defasında alışırız.
Acıya, ölüme, haksızlığa…
Çünkü burada yaşamak, sadece nefes almak değildir.
Bir tür direniştir.
Ama yine de yaşarız.
İnatla, umuda tutunarak,
Değişir diye bekleyerek…
Çünkü Türkiye’de yaşamak zor,
Ama yine de vazgeçilmezdir....
Ne zaman acaba insan hayatı ülkemizde değerli hale gelecek merak ediyorum gerçekten. Ve ne zaman biz eğitimli, bilinçli, insana değer veren bir toplum haline geleceğiz. Böcek ailesine Allah'tan rahmet diliyor ve bir ailenin yok olmasında sorumlu kimlerse adalet önünde hesap vermesini istiyorum...
Yorumlar