Kaç kişi günlük yaşantımız içinde "Neyse" kelimesini kullanmıyor acaba.... Neyse ne çok şey ifade eder aslında...
Hayatta her şeyin sonuna iliştirilen, bazen bir vazgeçişin, bazen de sessiz bir kabullenişin kelimesidir “neyse”. Cümleler yarım kalır, duygular sığmaz çoğu zamqn satırlara ama “neyse” gelir ve son noktayı koyar.
İçinde kırgınlık vardır, belki öfke, belki de tükenmişlik. Ama her zaman bir suskunluk taşır ardında. “Neyse” diyen birinin söyleyecek çok şeyi vardır aslında. Ama anlatmak yorar, karşılığı olmadığını görmek incitir ve içine atar herşeyi. İnsan bazen en çok anlatamadıklarıyla ağırlaşır. O yüzden “neyse” deyip geçiştirmek bir bakıma kendini koruma biçimidir.
Kimi zaman umutsuzluktur bu kelime, kimi zaman umut. “Neyse” deriz, çünkü ya olanı kabullenmişizdir ya da olacaklara dair umudumuz kalmamıştır artık. Belki de içten içe hâlâ bir şeylerin düzeleceğine inanıyoruzdur ama dilimiz buna cesaret edemez.
Hayat biriktirir: sabırları, acıları, beklentileri… Her birine bir “neyse” ekleriz zamanla. Çünkü bazen susmak en büyük cevaptır, bazen de gitmek en derin vedadır. Ve ne acıdır ki, en çok "neyse" dediğimiz yerlerde kaybederiz en çok sevdiklerimizi, en çok kendimizi. Bazen çok sevdiğimiz değer verdigimiz birisi tarafından kalbimiz kırılır ona da "neyse" affederim deriz... Aslında en çok da bir olaya takılmamaktır "neyse"... Bir geçiştirmektir aslında... Kimi zaman da yaşadığımız bir hadisede olan oldu artık "neyse" deriz. Bazen de iki insanın arasındaki bir tartışma sonrasında ortam daha da gerilmesin diye "konuyu burada kapatalım" "neyse" diye geçiştiririz.
"Neyse"... Belki de bir kalbin çığlığıdır bazen de kimsenin duymadığı...
Yorumlar