“Ellerine sağlık, çok güzel olmuş.”
Peki, nasıl güzel olmuş?
Neden güzel olmuş?
Ne kadar güzel olmuş?
Belli değil.
Yıllardır resim yapıyorum ve genellikle aldığım yorumlar hep aynı. Ama bunlar yorum değil ki! Genel ve yüzeysel ifadeler, bir sanatçının gelişimine neredeyse hiçbir katkı sağlamaz. Evet, kibar ve destekleyici olabilirler ama beni ileriye taşıyacak geri bildirimler değillerdir.
Bu, ne yazık ki ülkemizde yaygın bir durum. Sanatsal yorum ayağımız gelişmemiş. Oysa sanatta üç temel ayak vardır: eser, sanatçı ve izleyici. Bu ayaklar birbirlerini besleyerek sanatın ilerlemesini sağlar. Ancak, ayaklardan biri hareketsiz kalırsa, sanat kendi etrafında dönüp durur. İşte ülkemizde eksik olan da izleyici ayağı, yani sanatsal yorumlama ve eleştiri kültürü.
Sanata duyarlı ve bilinçli bir izleyici kitlesi oluşturabilmek için şunları yapabiliriz:
Yüzeysel ilgiden öteye geçmek.
Sanat eserine gerçekten ilgi duyuyorsak, sadece genel beğenimizi ifade etmekle yetinmemeliyiz. Bunun yerine, eserin bizi hangi yönleriyle etkilediğini, düşündürdüğünü veya hissettirdiğini daha ayrıntılı açıklamalıyız.
Örneğin, “Renklerin kullanımı güzelmiş.” demek yerine, "Renklerin kontrastı esere derinlik katmış, özellikle şu renklerin uyumu dikkat çekici." gibi daha spesifik ifadeler kullanabiliriz.
Duygularımızı ve çağrışımlarımızı paylaşmak.
Eserin bizde uyandırdığı duyguları, çağrışımları veya anıları paylaşabiliriz.
“Bu eser bana çocukluğumu hatırlattı, o günlerdeki hislerimi yeniden canlandırdı.” gibi kişisel yorumlar, sanatçının eserinin başkaları üzerindeki etkisini anlamasına yardımcı olur.
Yapıcı eleştiriler sunmak.
Beğendiğimiz ve geliştirilebileceğini düşündüğümüz noktaları dengeli bir şekilde ifade etmeliyiz.
“Kompozisyonun genel olarak başarılı olduğunu düşünüyorum, ancak şu kısımda biraz daha detay olabilirmiş.” gibi yorumlar, sanatçının farklı açılardan düşünmesini sağlar.
Sanatçının amacını anlamaya çalışmak.
Sanatçı eseriyle ne anlatmak istemiş olabilir?
Hangi duyguları ifade etmeye çalışmış?
Bu soruları sormak ve sanatçıyla paylaşmak, esere daha derinlemesine bir bakış açısı kazandırır ve sanatçıyla anlamlı bir diyalog kurmayı sağlar.
Sanatçıya soru sormaktan çekinmemek.
“Bu sembolün anlamı nedir?”
“Bu tekniği kullanırken nelere dikkat ettiniz?”
Gibi sorular, sanatçının düşünce sürecini anlamamıza ve eseri daha iyi kavramamıza yardımcı olur.
Eğer bu şekilde bir sanatsal yorum kültürü oluşturabilirsek, biz sanatçılar için çok daha yapıcı olur. Eksiklerimizi fark edebilir, güçlü yönlerimizi daha da ön plana çıkarabiliriz.
Tabii ki, sanatçılar arasında da eleştiriye kapalı, kırılgan insanlar olacaktır. Ancak sanat kazanacaksa, bir zahmet yutkunmalıdırlar!
Şiir gibi, manzara gibi, senfoni gibi hayatlar için…
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar