Merhabalar değerli okurlarım, bugün sizlere masallar hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.

Masallar tarih içinde incelendiğinde farklı coğrafyalarda farklı bilgilerle karşımıza çıkmaktadır. Mitolojik görüşe göre masal mitolojiden üretilmiştir. Hint mitolojisine göre kutsal metin sayılan Rigvedalar’a kadar dayanır. Tarihi görüş "parçalanan mitler, tarihi devirler içinde şekillenerek masalları oluşturmuştur" tezini ileri sürer.

Dolayısıyla Arap, İran ve Orta çağ Avrupa masallarının kaynağını da Hindistan'a bağlanmaktadır.

Antropolojik görüşe göre ise, masallar insanların bir arada yaşamaya başlamasıyla oluşan komünlerin artıklarıdır. Kültürlerin paralel olarak gelişmesi sonucu benzer masalların ortaya çıktığını savunur. Tarih içinde yapılan araştırmalarda masalların sadece çocuklar için kullanılan bir anlatı değil büyükler içinde bir anlatı aracı olduğu görülmektedir. 

Kültürel yapıları aktarmak için de masalların kullanıldığı dikkat çekmektedir. 

Aslında düşündüğünüzde, sizlerde çocukluk yıllarınızda annelerinizin ya da büyüklerinizin birşeyleri anlatmak için bu yöntemi kullandıklarını eminim hatırlarsınız . Benim bugün dikkatinizi çekmek istediğim konu, masalların bizlere indirekt olarak bir mesaj vererek bilinçdışımızda kolaylıkla öğrenmeyi kolaylaştırmasıdır.

Bazı hikayeler masallar birşeyleri anlatırken bir taraftan da bize bazı telkinler vermektedir. Örneğin Uyuyan Güzel, Kırmızı Başlıklı Kız, Kül Kedisi gibi masallarda genellikle vurgu cinsel kimlik motifi üzerinde olmuştur. Masallarda fiziksel görünümün önemi, aynı zamanda kadınların sadece erkeklere nasıl çekici gelebileceği ve onları birey olmalarına destek olabilecek başka yeteneklere sahip olmadığı fikrini de yansıtabiliyor. Uyuyan güzel sabrı işliyor, ancak onu bir prens uyandırıyor bu yüzden bir çok genç kız bir kurtarıcı beklemektedir. Bu nedenle ebeveynlere önerim; bir masalı çocuklarınıza okumadan önce sizlerde okumalı ve olumlu mesajları olabildiği gibi olumsuz telkinlerinin de olabileceğini bilerek çocuklarınıza anlatmanız olur.