Güzel haftalar değerli okurlarım, bugün sizlere affetmek hakkında yazmak istedim..

Dünyaya geldiğimiz andan itibaren hayatı deneyerek keşfederiz ve tabi ki bazen hata yapar ve yaptığımız hatalar karşısında üzülürüz ve bu sebeple kendimize kızarız ya da başka insanların davranışları, eylemleri bizi kırar, incitir. Belki de çok daha büyük olumsuzluklar yaşamış olabiliriz. Zarar görmüş ya da kayıplarımız olmuş olabilir..

Affetmek, böyle olaylar karşısında duyulan öfke ve kin gibi olumsuz yıkıcı duyguları bırakıp, daha olumlu ve insana iyilik veren kabul, anlayış, şefkat gibi duygular hissetmektir diyebiliriz.

Affetmek insana neler kazandırır?

İnsanın ruh sağlığına yapacağı bir yatırımdır.

Affetme süreci elbette kabul aşaması ile başlar. Psikolojik açıdan kabul etmek ,insanların bize kötü davranmasına veya bizden faydalanmasına izin verdiğimiz anlamına gelmez. Bu yalnızca, deneyimlerimizi çevreleyen düşünce ve duygulara saplanıp kalmadığımız anlamına gelir. Kötü davranılan bir insan olduğumuzu kabul etmek yerine, kötü davranıldığı için kızgın veya üzgün hissettiğimizi kabul edebiliriz.

Koşulları kabullenmek, duygular ve düşünceler arasındaki ayrımı yapabilmek, içinde bulunduğumuz durumu değiştirebilmek için iyi bir başlangıçtır.

Affetmemek ve olanı kabul etmemek suçlama, kin, nefret ve öfke gibi duygularımızı besler. Bu durumda rolümüzü karşılayacak içsel güce sahip olmadığımız fikrine kapılmamızı sağladığı için, bu bakış açısı da düşük benlik saygısını ortaya koymaktadır. Kontrolümüz dışında gerçekleşen bu olaylara gösterdiğimiz tepkiler ve de neredeyse her şeye anlam yükleme çabamız normaldir. Ancak, yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız için yapabileceğimiz bir şey yoktur. Öncelikle her şeyi kontrol edemeyeceğimizi kabul etmek ile başlamak iyi bir fikir olabilir.. Burada dikkat etmemiz gereken konu, yaşanılan olumsuz durumu kabullenmek, onu değiştirmekten vazgeçtiğimiz anlamına gelmez. Kabullenmek ve affetmek her şeye boyun eğmek anlamına gelmez. Bu, üzerinde kontrolümüz olmayan durumların farkında olmak demektir. Hepimize en iyi şekilde yardımcı olacak tek bakış açısı deneyimlerimizi olduğu gibi kabullenmek; kendimizi ve sevdiklerimizi güvende tutmada oynadığımız önemli rolün sorumluluğunu almaktır. Öfke gibi sert ve yıkıcı duygular saldırganlık ve zarar verici hale gelecektir. Affetmek ve kabullenmek, bir durumun gerçeklerini tam olarak kabul etmek ve nasıl böyle olmaması gerektiğine takılıp kalmamak demektir.

Bu bakış açısı , bizi genellikle kendimizle ilgili sert yargılardan uzaklaştırır ve suçluluk ya da adaletsizlik düşüncelerinden kurtulmamızı sağlar.

Affetmek, biraz alçakgönüllülük geliştirmemizi gerektirir. Olayların, olmasını istediğimiz gibi değil, gerçekte olduğu gibi olduğunun farkına varmamızda yardımcı olur ve problem çözme becerimizi geliştirir. Affetmek ruh, beden ve zihin sağlığımıza olumlu katkı sağlar.

Daha sağlıklı ilişkiler kurmamızı ve empati, umut, merhamet gibi olumlu duygular kazanmamızı sağlar.