Yapılan bir araştırmada yüksek sesli müziklerin çalındığı ortamlarda yemek yiyenlerin yediklerini, sessiz bir ortamda yiyenlere göre daha tatsız, tuzsuz ve daha gevrek buldukları tespit edilmiş ve bilim insanları tarafından bunun nedeni, yüksek sesteki müziğin tat duyusunu baskılaması olarak yorumlanmıştır.
Başka bir ifade ile; uyaranların çokluğu veya şiddeti bir duyuma dair algıları azaltır. Örneğin canı acıdığı için ağlayan bebeğe çıngırakla ses çıkardığımızda çıngırağın sesine dikkat kesildiği ve ağlamasının durduğunu deneyimleyenlerimiz olmuştur. Bu, acısının geçtiği anlamında değildir elbet; o anda duyduğu sesle değişen odağının acısını algılamasına ket vurmuş olmasındandır.
Bu yöntem bize tüm yaşam boyunca zorluklarla baş edebilme, sorunların oluşturduğu baskıyı hafifletme yöntemlerinden birinin ipucunu verir: “Durumu değiştiremiyorsan, odağını değiştir.”
Kim bilir! Odağımız değişince; omuzlarımızı ezen yükler, bir martının kanadına takılıverir ve ferah bir buluta dönüşüverir.
Yorumlar