SON DAKİKA
Hava Durumu

#Toplanti

Haberindoğrusu - Toplanti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Toplanti haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Asgari ücrette karar haftası: Milyonlar bu toplantıya kilitlendi Haber

Asgari ücrette karar haftası: Milyonlar bu toplantıya kilitlendi

Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı olarak toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç devam ediyor. 2025 yılında uygulanacak olan asgari ücret dördüncü toplantıya kaldı. Dördüncü toplantı için gözler yeni haftaya çevrilirken, yeni yılda geçerli olacak asgari ücretin bu toplantıda netlik kazanması bekleniyor. Toplantıda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için Türk-İş temsil ediyor. “ÇALIŞANLARI ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakaı Vedat Işıkhan, üçüncü toplantı sonrası yaptığı paylaşımda, “Hem çalışanlarımızın refahını artırarak enflasyona ezdirmeyecek hem de işverenlerimizin rekabet gücünü koruyacağız.” dedi. İŞÇİNİN BEKLENTİSİ 29 BİN 583 LİRA Türk-İş, asgari ücret talebini açıkladı. İşçiler, asgari ücret talebini yüzde 45’lik enflasyon ile yüzde 20’lik refah payı üzerinden 29 bin 583 lira olarak duyurdu. Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay, “Bunu verirlerse imza atarız, vermezlerse orada olmayız.” dedi. Türk-İş Başkanı, emeklinin, kamu işçisinin ve asgari ücretlinin alım gücünün düştüğünü dile getirdi. ASGARİ ÜCRET NE ZAMAN BELLİ OLACAK? Yeni asgari ücretin 23-27 Aralık tarihleri arasında tespit edilerek kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor. Yasaya göre asgari ücretin aralık ayının sonuna kadar belirlenmesi gerekiyor. TARAFLAR ANLAŞAMAZSA NE OLACAK? NTV yayınına katılan TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, bu yıl asgari ücretin ikili mutabakatla sonuçlandırılabileceğine dikkat çekti. Kılıç, ilk kez böyle bir durumun ortaya çıktığını belirterek, “Bugün yüzde 45 enflasyon ve yüzde 20 refah payı istediler. Önümüzdeki hafta TİSK, buna karşı bir rakam getirecek. arada bir uzlaşı sağlanamaz ise önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl ikili mutabakatla yani hükümet ve işveren ile bir asgari ücret çıkacak gibi görünüyor” ifadelerini kullandı. Dördüncü toplantı için bakanlığın taraflara çağrı yapacağını kaydeden Kılıç, “Bu toplantıya taraflar katılacak. İşveren karşı teklifini masaya getirecek. Eğer anlaşma sağlanamaz ise o gün daha önceki yıllarda olduğu gibi Türk-İş toplantının devamına katılmayacak. Ve muhtemelen toplantıyı terk edecektir. Daha sonrasında hükümet ve işveren bu konuda bir noktaya gelirse onlar rakamı açıklayacaklardır.” dedi. ASGARİ ÜCRET ZAM SENARYOLARI Yüzde 20 zam yapılması halinde asgari ücret 20 bin 402 liraya çıkacak. Ocak ayında yüzde 25 zam yapılırsa yeni asgari ücret 21 bin 252 lira olacak. Asgari ücrete yüzde 30 zam gelirse 22 bin 102 liraya yükselecek. Ücrete yüzde 35’lik zam durumunda 22 bin 952 liraya çıkacak. Yüzde 40 zam yapılırsa yeni asgari ücret, 23 bin 802 lira seviyesine gelecek. ASGARİ ÜCRET 17 BİN 2 LİRA Asgari ücret, halen bir işçi için aylık brüt 20 bin 2 lira 50 kuruş, kesintiler düştüğünde net 17 bin 2 lira 12 kuruş olarak uygulanıyor. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş. Bunun 20 bin 2 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 3 bin 100 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 400 lira 5 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Asgari ücrette beklenen gün! Haber

Asgari ücrette beklenen gün!

Asgari ücret zammı için işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin yer aldığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısı bugün yapılacak. Saat 14.00'te başlayacak toplantı, milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor. Henüz asgari ücretin ne kadar olacağına dair bir rakam açıklanmamışken, toplantıda ilk kez bir rakamın masaya gelip gelmeyeceği merak ediliyor. Ancak tarafların, enflasyon, açlık ve yoksulluk sınırları gibi rakamlarla pazarlık yapması bekleniyor. İŞVEREN KESİMİ TİSK'TEN BİR BEKLENTİ VAR İşveren tarafını temsilen masada bulunan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile ilgili bir iddia gündemde. Geçen hafta yapılan bir araştırmada, iş dünyasının 2025 yılı için yüzde 40'lık bir artış beklediği ortaya çıktı. AGS Global'in "İş Dünyası 2025'ten Beklentiler" araştırmasına göre, katılımcılar 2025 için ortalama 23 bin 750 TL'lik bir asgari ücret beklentisi ortaya koydu. Bu da yaklaşık yüzde 40'lık bir artışa işaret ediyor. Ancak TİSK'in masaya hangi rakamla geleceği hala belirsiz. TÜRK-İŞ'İN ZAM BEKLENTİSİ İşçi tarafını temsil eden Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ise bu toplantıda bir rakam önerisi getirmeyeceklerini belirtti. TÜRK-İŞ Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, rakamın hükümet ya da işverenden gelmesini beklediklerini ifade etti. İşçi tarafının beklentisi, enflasyona ek olarak refah payı verilmesi yönünde olacak. Öte yandan TÜRK-İŞ, Kasım ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 20 bin 562 TL, yoksulluk sınırının ise 66 bin 976 TL olduğunu belirlemişti. ENFLASYON BEKLENTİLERİ Asgari ücret 2024 yılı itibarıyla net 17 bin 2 TL seviyesindeyken, 2025 yılı için hükümet, enflasyonun yüzde 21 seviyelerinde olmasını hedefliyor. Bu hedefe göre, asgari ücretteki artış yaklaşık 20 bin 572 TL'ye ulaşacak. Ancak 2024 yılı sonunda gerçekleşmesi beklenen yüzde 44'lük enflasyon artışı göz önüne alındığında, asgari ücret 24 bin 482 TL seviyelerine yükselebilir. PAZARLIKTA NELER GÖRÜLECEK? Bugün yapılacak toplantı, asgari ücretin ne kadar olacağı konusunda önemli bir dönüm noktası olacak. İşçi tarafının refah payı beklentisi, işveren tarafının ise devletin sağladığı desteklerin artırılması talebi masaya yatırılacak. Bugün saat 14.00'te başlayacak toplantı, asgari ücretin 2025 yılı için ne kadar artacağı konusunda bir yol haritası belirleyecek.

Asgari ücrette ikinci toplantı yarın Haber

Asgari ücrette ikinci toplantı yarın

Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde, ilk toplantısını 10 Aralık’ta yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ikinci kez yarın toplanacak. Pazarlık çerçevesinin belirlenmesi açısından önem taşıyan bu toplantıda, temel ekonomik veriler masaya yatırılacak. Toplantıda, Hazine ve Maliye ile Ticaret bakanlıkları ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcilerinin ekonomik veri ve raporları komisyonla paylaşacak. Henüz rakam telaffuz etmeyen işçi ve işveren tarafının, sunulacak ekonomik veri ve raporların ardından pazarlığa başlaması bekleniyor. İlk toplantıda taraflar görüşlerini dile getirdi Komisyonun 10 Aralık’taki ilk toplantısına başkanlık yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “İstihdamın korunması ve artırılması gibi ekonomik ve sosyal koşulları detaylı şekilde analiz ederek hem işçi hem de işveren taraflarının memnuniyetini gözeten, adil bir asgari ücret belirlenmesini ümit ediyoruz.” ifadelerini kullanmıştı. Komisyonda işçi heyetine başkanlık yapan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar da yeni asgari ücretin belirlenmesinde gerçekleşen ya da öngörülen enflasyon oranlarının dikkate almayacaklarını bildirip, “İnsanların yüzünü güldürecek bir ücretin tespit edilmesini bekliyoruz.” demişti. İşveren heyetine başkanlık eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç ise asgari ücrete hem çalışan hem işveren gözüyle baktıklarını belirterek, “Süreci, sadece işverenleri koruyan değil, aynı zamanda çalışma arkadaşlarımızın alım gücünü de dikkate alan bir bakış açısı ile yöneteceğiz.” ifadelerini kullanmıştı. Asgari ücret nasıl belirleniyor? Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında aralık ayında belirlenen tarihlerde toplanıyor. Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde ise başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor. Mevcut asgari ücret net 17 bin 2 lira Asgari ücret, halen bir işçi için aylık brüt 20 bin 2 lira 50 kuruş, kesintiler düştüğünde net 17 bin 2 lira 12 kuruş olarak uygulanıyor. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş. Bunun 20 bin 2 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 3 bin 100 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 400 lira 5 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Asgari ücrette ilk toplantı bugün Haber

Asgari ücrette ilk toplantı bugün

TRTHABER'in haberine göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğinde bugün saat 16.00'da yapılacak toplantıda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için TÜRK-İŞ temsil edecek. Doğrudan 7 milyona yakın çalışanı, dolaylı ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç, yarın resmi olarak başlayacak. Mevcut asgari ücret net 17 bin 2 lira Asgari ücret, halen bir işçi için aylık brüt 20 bin 2 lira 50 kuruş, kesintiler düştüğünde net 17 bin 2 lira 12 kuruş olarak uygulanıyor. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş. Bunun 20 bin 2 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 3 bin 100 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 400 lira 5 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor. Asgari ücret pazarlığında masada 4 işçi de olacak İşçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunda, işçileri TÜRK-İŞ, işverenleri ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek. Komisyonda işçi kesimini temsil eden 5 kişilik TÜRK-İŞ heyetine, Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar başkanlık edecek. TÜRK-İŞ heyetinde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 4 işçi yer alacak. Aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, Karayollarında taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven bu yıl Komisyonda asgari ücretlilerin sorun ve taleplerini dile getirecek. Mevcut asgari ücret ne kadar ve kimleri ilgilendiriyor? Asgari ücretteki artış, toplu iş sözleşmesi uygulanan iş yerlerindeki ücretler başta olmak üzere, tüm ücretleri de artırıcı bir etkiye sahip. Asgari ücret, bu ücretle geçinen çalışanları doğrudan etkilemesinin yanında, yasal mevzuattaki birçok düzenlemede ölçü olarak kabul edilmesi bakımından da toplumun büyük bölümünü ilgilendiriyor. Asgari ücret rakamı; işsizlik maaşı, kıdem tazminatı, GSS primleri, askerlik ve doğum borçlanması, isteğe bağlı sigorta primleri, staj ücretleri, asgari ücretlilerin rapor ücretlerinin de aralarında olduğu birçok kalemi etkiliyor. Asgari ücret nasıl belirleniyor? Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından toplantıya çağrılıyor ve yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında teamül üzerine aralık ayında dört kez toplanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde Komisyon başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

BTSO Kimya Konseyi Bursa Business School’da buluştu Haber

BTSO Kimya Konseyi Bursa Business School’da buluştu

Sektörlerin gelişimine ivme kazandıran projelere öncülük eden BTSO Sektör Konseyleri çalışmalarına devam ediyor. BTSO tarafından Uludağ’da iş dünyasının referans eğitim merkezi olarak kurgulanan Bursa Business School’da gerçekleştirilen ‘Bursa Kimya Sektörü Strateji Raporu’ istişare toplantısı BTSO meclis ve komite üyeleri, üniversiteler, yerel yönetimler, kamu kurumları, akademik odalar ve sivil toplum kuruluşlarından yoğun bir katılımla gerçekleşti. “Sektörün ihracatı için projeler üretiyoruz” Toplantının açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Gülmez, BTSO olarak sektörün ihracat odaklı büyümesinin yanı sıra istihdam ve nitelikli üretiminin artması için yoğun bir çaba sarf ettiklerini söyledi. Sektöre yönelik Ur-Ge projeleriyle üyelerinin dünyaya açılmasını ve kurumsal kimliklerini güçlendirmeyi sürdürdüklerini belirten Gülmez, “BTSO çatısı altında faaliyet gösteren Kimya Sektör Konseyi olarak, Bursa’mızın rekabet gücüne büyük katkılar sağlayan bu önemli yapılanma içinde çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Bugüne kadar konseylerimizle, Bursa’mızın dönüşüm sürecini hızlandıran ve sektörlerimize ivme kazandıran 60’tan fazla örnek projenin hareket noktası olduk” dedi. “Konseylerimiz dinamik bir yapıya kavuştu” Bilgi temelli yeni ekonominin, yeşil ve dijital dönüşümle şekillendiği ve girişimcilik ekosisteminin daha da önem kazandığı bu dönemde sektörlerin gelişimine yönelik çalışmalarını sürdüren konseylerin öneminin altını çizen Gülmez, “Konseylerimiz sizlerin de katkılarıyla daha dinamik bir yapıya kavuştu. Meclis ve komite üyelerimizden sivil toplum kuruluşlarına, üniversite ve akademik odalardan kamu kurum temsilcilerimize kadar konseylerimizin her bir üyesi, sektörlerimizi harekete geçirecek projelerin oluşmasına öncülük etmek için büyük bir çaba gösteriyor. Geçtiğimiz sene Odamızın referans eğitim merkezi Bursa Business School’da kimya sektörümüzün stratejik arama çalıştayını yine bu salonlarda gerçekleştirmiştik. Bugün tekrar sektörümüzün yol haritasına katkı sunmak için bir araya geldik. Bu çerçevede, hep birlikte sektör raporu çalışmalarıyla sektörlerin ihtiyaçlarına cevap vermeye, politika ve strateji geliştirme süreçlerine katkı sunmayı sürdüreceğiz” dedi. “Ortak akılla hareket edilmesi sektör için çok kıymetli” BTSO Kimya Konseyi Başkanı İlker Duran, kimya sektörünün geniş bir yelpazede birçok sektöre katkı sağladığını belirtti. Üretim yapan tüm sektörlerde kimya sektörünün önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Duran, “Dünyadaki kimya ticaret hacmi 2,2 trilyon doları buluyor. Ülkemizde de kimya sektörü, kritik bir öneme sahip. Bu nedenle sektörün tüm paydaşlarının birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerekiyor. Konsey olarak, Bursa’da sektörün hak ettiği yere ulaşması için mücadele etmeye kararlıyız. Kimya sektörü, Ar-Ge’ye dayalı bir alan. Uluslararası rekabette güçlü bir konum elde edebilmek için inovasyona yatırım yapmamız gerekiyor. Üniversite-sanayi iş birliği bu noktada kritik bir rol oynuyor. Firmalarımızın rekabet gücünü artırmak, daha fazla ihracat ve üretim gerçekleştirmek için inovasyon şart. Kimya Konseyi olarak üniversitelerimizle yakın iş birliği içindeyiz ve ortak projeler hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Sektörün ilerlemesi için ortak akılla hareket edilmesi çok kıymetli” diye konuştu. Sektörün şehir içinde yer alan plansız üretim alanlarının taşınmasını istediğini ifade eden İlker Duran, “Biz de kimya sektörü olarak KOBİ OSB projesinin hayata geçmesini istiyoruz. Kent merkezinde yanıcı, patlayıcı kimyasalların üretim ve depolama alanlarının bulunması ciddi bir risk oluşturuyor. Daha fazla üretim yapmak ve kapasiteyi artırmak için uygun alanlar şart. Ayrıca, hava kirliliği ve trafik gibi sorunların çözülmesi adına bu projenin hayata geçmesi oldukça önemli. Bursa, ihracatta bir dönem ikinci sıradayken maalesef şu an 4. sıraya geriledi. Bunu tersine çevirmek ve şehrimizi hak ettiği konuma taşımak için kimya sektörü olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Yeter ki bize gerekli alanlar işaret edilsin. Ar-Ge odaklı, yüksek teknolojili ve düzenli üretim alanlarıyla daha fazla üretim yaparak ülkeye döviz kazandırabiliriz. Kimya sektörünün ilerlemesi, ülkemizin her alanda güçlenmesine katkı sağlar” dedi. Kimyasal riskleri göz ardı etmemeliyiz Şehir içindeki firmaların düzenli alanlarda toplanmasının faydalı olacağını ifade eden Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Tekin Mutlu, “Aklın, bilimin ve mantığın olduğu her yerde, mantıkla beraber hareket etmekle mükellefiz çünkü biz bilim insanıyız. Tüm odalarla birlikte, özellikle çevre koruma, su ve hava kirliliği konusunda endişelerimiz var. Ancak, KOBİ OSB'nin planlı bir şekilde kurulması taraftarıyız. Bursa'da kimyasal riskler göz ardı ediliyor. Şehrin kimyasal risk haritası yok. Meydana gelebilecek Marmara Depremi Bursa’yı etkileyecek ve bunun ardından kimyasal sızıntılar, patlamalar ve yangınlar ikinci bir felakete yol açabilir. Eğer üretim ve depolama yapan kimya firmaları belirlenen KOBİ OSB bölgesinde toplanırsa, bizim işimiz çok kolaylaşır. Bu sayede kimyasalların envanterini kolaylıkla çıkarabiliriz ve şehir, bir bomba üzerinde oturmaktan kurtulur.” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.