Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol, dün akşam sıkıyönetim ilan etti ve muhalefeti ülkenin demokrasisini tehdit eden “devlet karşıtı güçler” olarak tanımladı.
Yoon’un Güney Kore’de 40 yılı aşkın bir aradan sonra ilk kez sıkıyönetim ilan etmesi, ABD ve diğer müttefikleri alarma geçirdi.
Yoon, altı saat sonra geri adım attı ve emri kaldırdı. Sıkıyönetim ilanı hakkında neler biliyoruz ve bundan sonra ne olacak?
SIKIYÖNETİM NEDİR?
Yoon, gece geç saatlerde ulusa seslendiği dramatik bir televizyon konuşmasında, muhalefeti “devlet karşıtı faaliyetlerle” hükümeti felç etmekle suçlayarak Güney Kore’de sıkıyönetim ilan ettiğini duyurdu.
Yeni sıkıyönetim komutanı General Park An-su’dan altı maddelik bir kararname hızla geldi:
Siyasi faaliyetleri ve partileri, propagandayı, grevleri ve toplumsal huzursuzluğu kışkırtan toplantılar yasaklandı.
Kararda ayrıca tüm medya kuruluşları sıkıyönetim altına alınırken, grevdeki doktorlar da dahil olmak üzere tüm sağlık personelinin 48 saat içinde işlerine dönmesi talimatı verildi.
Başkanın bu hareketi, ülkenin 1980’lerden beri görmediği otoriter liderler dönemine geri dönüş niteliğindeydi.
Karar, muhalefet ve Yoon’un kendi partisinin lideri tarafından hemen kınandı.
PARLAMENTO’DA NELER YAŞANDI?
Güvenlik güçleri Ulusal Parlamento’yu kuşattı, çatıya helikopterler indi ve askerler kısa bir süreliğine binaya girerek, milletvekillerinin içeri girmesini engellemeye çalıştı.
Ancak 190 milletvekili oy birliğiyle meclise girerek Yoon’un kararını reddetti ve sıkıyönetimin kaldırılmasını istedi.
Parlamento binasının dışında yüzlerce protestocu toplandı, birçoğu Yoon’un tutuklanması çağrısında bulunan sloganlar attı.
Bazı protestocular askerlerle çatıştı ancak yaralanma veya can kaybı kaydedilmedi.
YOON NEDEN GERİ ADIM ATTI?
Güney Kore Anayasası’na göre, sıkıyönetimin kaldırılması yönündeki parlamento kararına saygı gösterilmesi gerekiyor.
Askeri yetkililer, oylamaya rağmen Yoon’un kendisi kaldırana kadar sıkıyönetimin devam edeceğini ilk başta açıklamıştı.
Ancak muhalefet siyasi çizgilerin ötesinde birleşmişti. Yoon’un muhafazakar Halkın Gücü partisinin lideri sıkıyönetim ilan etme kararını “yanlış” olarak nitelendirdi.
2022 başkanlık seçimlerinde Yoon’a karşı dar bir farkla kaybeden muhalefet lideri Lee Jae-myung, Yoon’un duyurusunun “yasadışı ve anayasaya aykırı” olduğunu söyledi.
Lee liderliğindeki Güney Kore’nin ana muhalefet partisi Demokrat Parti, başkanın hareketini “esasen bir darbe” olarak nitelendirdi.
Yoon, sıkıyönetim ilan edilmesinden altı saat sonra, birliklerin kışlalarına döneceğini ve kabine toplantısının ardından emrin kaldırılacağını söyledi.
ULUSLARARASI TEPKİLER NASIL OLDU?
Beyaz Saray, Yoon’un sıkıyönetim ilanından vazgeçmiş olmasından “rahatladığını” söyledi.
Bir sözcü, “Demokrasi, ABD-Güney Kore ittifakının temelinde yer alır ve durumu izlemeye devam edeceğiz” dedi.
ABD, daha önce 28 bin 500 askerinin Kuzey Kore’ye karşı konuşlandırıldığı Asya’daki önemli müttefikindeki olayları “ciddi endişeyle” izlediğini söylemişti.
SOKAKLARDA DURUM NASIL?
Seul’den Guardian’a haber yapan Raphael Rashid, karardan sonraki sabah Güney Kore’deki duygunun şaşkınlık ve üzüntü olduğunu yazıyor.
Yoon’un gece yarısı yaptığı bomba açıklamanın ardından siyasi baskı daha da arttı.
Güney Kore’nin ana muhalefet partisi, Yoon’u “ayaklanma” ile suçlayarak istifa etmesini istedi.
Ülkenin en büyük işçi sendikası grubu da, “akıl dışı ve antidemokratik önlem” nedeniyle istifa edene kadar “süresiz genel grev” çağrısı yaptı.
Yoon’un kendi partisi Halkın Gücü Partisi, onun sıkıyönetim ilan etme girişimini “trajik” olarak nitelendirdi ve olaya karışanların hesap vermesini talep etti.